Sağlık hizmetleri 39 ayrı unvandaki Sağlık Profesyonellerince müşterek olarak verilen hizmetlerdir. Çalışma koşulları bakımından dünya ortalamasının çok gerisinde fakat dünya ortalamasının çok üzerinde performasla salgına karşı toplum sağlığı savunulmaktadır. Sağlık Bakanlığımız tarafından pandemi başlangıcından bu güne dört kez farklı uygulamalar ile ek ödeme verilmiştir. Ek ödemelerin ortak özelliği; belirli bir zümrenin yüksek oranda faydalanmasını sağlayarak diğerleştirilen sağlık profesyonelleri yok sayılmıştır. Anayasamızın 10. maddesinde "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınmaz" ve devlet organları, idare makamları bütün işlemlerde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır" ilkelerine binaen Hep-Sen ve Sağlık Ordusu-Sen olarak adaletsiz ek ödeme sisteminin iptali için dava süreci başlattığımızı bildirmekteyiz.
Takdir Yüce Mahkemelerindir.
Yürütmenin Durdurulması, Duruşma ve Öncelikli İncelenmesi Taleplidir.
ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DAVACILAR :
1-) SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET ORDUSU SENDİKASI,
MERSİS NO:0738056550200001, VERGİ NO: 7380565502,
Eskipazar Mah. Tömcüoğlu Mevki No:26/1 Altınordu/ORDU
2-)HEMŞİRELER VE TÜM SAĞLIK PROFESYONELLERİ SENDİKASI (HEP-SEN),
Osmangazi Mahallesi, Vali Sokak, No-9-Sancaktepe/İSTANBUL,
Sultanbeyli Vergi Dairesi VKN:4610930051
VEKİLLERİ :
Avukat NAZMİYE ÇOBAS-UETS[16488-84631-20689], Cep: 05054139104,
Kep: nazmiye.cobas@hs01.kep.tr, ncobas@hotmail.com, Ankara Barosu Sicil: 28199, Mithatpaşa VD: 63511397892, Vakıfbank IBAN-TR32 0001 5001 5800 7300 9191 24,
Kızılay Mah. Necatibey Caddesi, Başkent Apt. No:13/11-12, Çankaya-06240-Ankara
DAVALI :
SAĞLIK BAKANLIĞI KAMU HASTAHANELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Bilkent yerleşkesi, Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı 6001. Cad. No:9, Çankaya/ 06800-Ankara
DAVA KONUSU İŞLMLER :
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından 81 il valilik teşkilatı ile merkez teşkilatı birimlerine gönderilen 17/05/2021 tarih ve E-39569180-010.99/764 sayılı genel tebliğ yazısının;
5 inci paragrafının devamında yer alan maddelerden 4 üncü, 5 inci, 6 ıncı, 7 inci ve 8 inci maddeleri,
9 uncu maddede yer alan "tabip" ibaresi,
10 uncu maddede yer alan "uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara" ibaresi,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
5 inci paragrafından sonra gelen 1 inci maddesinde belirtilen "1,20 katsayısı" ibaresi,
2 inci maddesinde belirtilen "1,00 katsayısı" ibaresi,
3 üncü maddesinde belirtilen "0,50 katsayısı" ibaresi,
4 üncü maddesinde belirtilen "3,15 katsayısı" ibaresi,
5 inci maddesinde belirtilen "5,85 katsayısı" ibaresi,
6 ıncı maddesinde belirtilen "5,70 katsayısı" ibaresi,
7 inci maddesinde belirtilen; "9,00 katsayısı" ibaresi,
8 inci maddesinde belirtilen "5,90 katsayısı" ibaresi,
9 uncu maddesinde belirtilen "6,10 katsayısı" ibaresi,
10 uncu maddesinde belirtilen "11,25 katsayısı" ibaresi,
11 inci maddesinde belirtilen "2., 5. ve 7’nci maddede belirtilen katsayılar," tümcesi,
12 inci maddesinde belirtilen "2’nci madde “1,20”, 4’üncü madde “3,15”, 5’inci madde “6,10”, 6’ncı madde “5,70”, 7’nci madde “11,25” ve 8’inci madde “5,90” katsayısı uygulanır." ibareleri,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen "0,40" ve "0,25" ibareleri,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen “1,20, 1,00, 0,40 ve 0,25” katsayıları ile "0,50" katsayısı,
7 inci paragrafının 1 inci cümlesinde belirtilen "Mezkûr Yönetmelikte belirlenen usûl ve esaslar doğrultusunda İl Sağlık Müdürlüklerinin döner sermaye ek ödemesi hesaplamasına devam edilmesi ve yukarıda sayılan birim/görevlerde yer alan personele her iki hesaplamanın birlikte yapılarak yüksek olan tutarın esas alınması gerekir."
Hükümlerinin iptaline, Yürütmesinin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılmasına ve Dosyanın öncelikli incelenmesine karar verilmesi arz ve talep ederiz.
GENEL YAZI YAYIM TARİHİ :17/05/2021
ÖNCELİKLİ İNCELEME
TALEBİMİZİN GEREKÇESİ :
Ülkemizde ilk COVİD vakasının görüldüğü Mart 2020 tarihinden itibaren yaklaşık 15 aylık bir süre geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığınca salgın gerekçe gösterilerek 4 kez genel yazı yayımlanmış, her birinde birbirinden farklı ek ödeme hesaplama yöntemleri belirlenmiştir. Mevzuatta sürekli değişiklik yapmasından kaynaklı davacı sendika üyelerinin hak kaybı riski yüksek olduğundan ve konunun öneminden dolayı dosyanın öncelikli olarak incelenip karara bağlanmasında kamusal gereklilik olması sebebiyle yasal sürelerin kıslatılarak öncelikli inceleme ve akabinde yürütmenin durdurulmasına karar verilmeisni arz ve talep ederiz.
YD VE İPTAL SEBEPLERİ :
1-) Anayasa’nın “Sendika kurma hakkı” başlıklı 51. maddesinin birinci fıkrasında, “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.” hükmüne yer verilmiş, altıncı fıkrasında da “Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.” denilmiştir.
Çalışanların ve işverenlerin, belirli bir işkolunda, ortak ekonomik ve toplumsal çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla kurdukları sendikalar, demokratik sosyal hukuk devletinin vazgeçilmez ögelerinden birini oluşturmaktadır. (Anayasa Mahkemesi, E:2006/94, K: 2009/92,Tarih: 25.06.2009,R.G.No: 27402,R.G.Tarih: 10.11.2009)
Dilekçemizin dava konusu kısmında maddeler halinde zikredilen ve iptali talep edilen genel düzenleyici işlem olan tebliğin bu konuda meri olan kanun ve kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerine açıkça aykırı olup, normlar hiyerarşisi ve alt norm olan dava konusu genel işlem hükümlerinin üst norm olan Yönetmelik ve Kanun hükümlerine aykırı olmayacağına dair idare hukuku ilkeleri gereğince ayrı ayrı incelenerek iptallerine karar verilmesini arz ve talep ederiz.
Zira, normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmektedir. Bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir norm, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremez. Bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemler, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamaz veya kısıtlayamazlar.
Bazı durumlarda, üst norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerde bir olayın veya konunun genel çerçevesi çizilerek bu konunun ayrıntısının alt normlarla düzenlenmesi öngörülebilir. Bu gibi hâllerde, üst normda belirtilen hususların düzenlenmesi hakkında düzenleme yapmaya yetkili idarenin takdir yetkisini üst normda çizilen sınırlar aşılarak kullanıp kullanmadığının hukuki denetiminin yapılacağı tabiidir.
Hukuki denetim yapılırken de, üst normun metnine bağlı kalınmaksızın amacının da yorumlanması ve buna göre bir hakkın kısıtlanıp kısıtlanmadığının tespiti suretiyle sonuca ulaşılması gerekmektedir. (Bkz. Danıştay Onbirinci Daire, E:2014/409, K:2014/4309, Tarih:13.06.2014)
Uyuşmazlık bu açıdan incelendiğinde, yukarıda bahsedilen emsal içtihatlar ve ilgili mevzuat hükümlerinde davalı bakanlık merkez ve taşra teşkilatında idarelerinin kadrolarında memur veya sözleşmeli istihdam edilen kamu görevlilerine pandemi salgın dönemi içinde ek ödeme ödenebileceği belirtilmiş olmasına rağmen normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı olarak yayımlanan dava konusu tebliğ ile tabip tabip dışı ve benzeri unvanlar arasında haklı bir neden olmaksızın belirlenen ödeme esasları, katsayılar ve benzeri yöntemlerle hiçbir ek ödeme ve benzeri ödemelerin yapılmamasına veya hak edilenden daha az tutarda ödemesi yapılacağı yolunda dava konusu tebliğ hükümler, konulduğu görülmektedir.
Bu durumda, davalı İdarede çalışan sağlık personelleri olan tabip ve diğer sağlık görevlileri arasında ek ödeme ve sair ödemelerde haksız ve tutarsız katsayılar esas alınarak yapılan ödenmesinin dayanağı olan 657 sayılı Kanununun 36.maddesi ve diğer hükümlerinde va'zedilen ek gösterge ve katsayılar dışında ve diğer ilgili mevzuatta yer verilmeyen kısıtlamaların tebliğ hükümlerine konularak davacı sendika üyesi personellerinde de parasal haklarından yoksun bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmamakta olup, dava konusu tebliğ hükümlerinin öncelikle bu yönlerden iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.
2-) 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “(…)döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usûlleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne dayanılarak Sağlık Bakanlığı tarafından; 28/11/2014 tarihli 29189 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.12.2014 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Personeline Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik" kapsamında ödeme yapılmakta iken; yaşadığımız pandemi süreci gerekçe gösterilerek Bakanlık Makamından alınan dava konusu tebliğin dayanağı 17.05.2021 tarihli ve E-39569180-020-763 sayılı Onay kapsamında İl Sağlık Müdürlüklerinin 2021 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz dönemlerine ait ek ödeme hesaplamalarına ilişkin olarak dava konusu Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığının 17/05/2021 tarih ve E-39569180-010.99/764 sayılı davaya konu yazısı yayımlanmıştır. (Ek:1)
Söz konusu yazıda "COVID 19 Salgın hastalığının önlenmesi ve bu hastalığa yakalananların ve/veya şüphesi bulunanların; takibi, tedavisi, koordinasyon ve naklinde görevlendirilen personel ile bunların numuneleri ile teması olan personelin motivasyon ve teşviki ile birlikte Bakanlığımızın ek ödeme dağıtımına ilişkin uygulamalarında birlik sağlamak amacıyla" belirtilmesine rağmen; dava konusu tebliğ hükümleri ile ek ödeme hesaplama yöntemi olarak çalışanların büyük çoğunluğu motive ve teşvikten uzak usul, esas ve oranlar belirlenmiştir. Hesaplama yönteminde; hizmetin gerekli kıldığı haklı nedenlere dayanmayan bir ücretlendirme modeli kurgulanmıştır.
Zira kimi çalışanlar hizmet sınıflarına, kimi çalışanlar ise unvana göre ayrı kategorilerde değerlendirilerek hizmet sınıfları ile elde edilen bütünlük ve standarttan uzaklaşılmıştır.
Bazı unvanlara özel ikinci bir sınıflandırma yapılarak ayrı oran belirlenmesi ve bu oranların en yüksek devlet memuru maaşı katsayısıyla çarpımı tutarı ek ödeme hesaplanacağı düzenlenmiştir.
Çünkü oranların ek ödeme hak edişinde en önemli belirleyici olduğuna şüphe yoktur.
Hizmet sınıfları baz alınarak belirlenen sınıflandırmada oranlar son derece düşük, unvan baz alınarak belirlenen kategorilerde ise oranlar yüksek belirlenmiştir.
Bununla birlikte iki ayrı hesaplama yapılması ve yüksek olan tutarın esas alınması kuralı getirilerek, ayrıcalıklı bir kesim için unvan ve hizmet sınıfı bazlı tavan tutardan ödeme yapılabilmesi amaçlanmıştır.
Sonuç olarak; davaya konu tebliğ yazısı ile getirilen ek ödeme hesaplama yönteminin adil olduğundan söz edilemez.
Davaya konu genel yazı çerçevesinde Sağlık Bakanlığına bağlı herhangi bir birimde uygulanan (gerçekleştirilen) ek ödeme dağıtımı işlemi sonucunda her bir unvana göre çalışanlara dağıtılan tutarlarının idareden celp edilerek tayin edilecek üçlü bilirkişi eliyle incelenmesinden de görüleceği üzere üst norm olan yasa ve yönetmelik hükümleri ile düzenlenen dağıtım esaslara aykırı oldukları tespit edilmiştir. i durumunda haksızlığın ne denli büyük olduğu somut şekilde anlaşılacaktır.
3-) Bilhassa pandemi dönemi başından bu yana iş yükü son derece artmış olan sendika üyesi hemşire, sağlık teknisyeni, ebe, sağlık memuru vb.unvanlı sağlık hizmetleri sınıfı çalışanlar ile sendika üyesi olmayan ve çoğunluğu sağlık hizmetlerinde her hangi bir salgın ve bulaşma riskine maruz kalmayan üst düzey yönetici kadroların istihdam edildiği Genel İdari Hizmetler, Yardımcı Hizmetler ve Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapanlar ile üstelik hasta ile birebir teması çok az olan diğer sağlık çalışanlarına toplam dağıtılan ek ödeme tutarlarının bilirkişiler eliyle yapılacak mukayesede de görüleceği üzere bireysel olarak aldıkları ek ödeme tutarı ya hiç olmamaktadır ya da çok düşük tutarlarda olmaktadır.
4-) Buna göre dava konusu yazı ile belirlenen esaslar ve oranlar sonucunda ortaya konulan hesaplama yöntemiyle; sağlık çalışanlarının kahir ekseriyetine anayasanın 10.madedesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olarak ya hiç ödeme yapılmaması veya çok az ödeme yapılması suretiyle haksızlık yapıldığı açıktır.
5-) Dava konusu yazıda hizmet alanlarına göre üstlenilen ve hasta ile yakın temastan dolayı yüksek risk düzeyi esas alınarak makul sayılabilecek bir sınıflandırma yapıldığı halde fiilen işgal edilen görev unvanına göre yapılan sınıflandırmada ise aynı hizmet sınıfı dahilindeki çalışanlar arasında kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı bir ayrıma gidilmiştir.
Zira hizmet sınıfları baz alınarak yapılacak hesaplamalara esas olacak katsayılarının düşük tutulduğu ve bu şekilde çalışanlara daha az ek ödeme yapıldığı ve/veya hiçbir ödeme yapılmadığı halde sözleşmeli çalışanların ise unvan yada hizmet sınıfı bazlı katsayı engeline takılmadan tavan tutarlar üzerinden ödeme alması düzenlendiği görülmektedir.
6-) Sağlık çalışanları arasında yapılan bu ayrımcı ve hakkaniyete aykırı uygulamayı haklı kılacak hiçbir gerekçe olmadığı gibi covid-19 salgın riskine maruz kalmadan dolayı verilen motive etme ve teşvik amacıyla bağdaşan ve kabul edilebilir hiçbir yanı olmadığı gibi tarz bir uygulama hastalara verilen hizmetlerde de riskli olması ve eşitlik ilkesine aykırı olmasından dolayı kabul edilemez niteliktedir.
Çünkü covid-19 pandemisi sürecinde tüm sağlık çalışanlarının emek ve çabaları kamuoyunun takdirini kazanmış, sağlık çalışanlarımız halkımızın gönlünde taht kurmuş ve çok büyük alkışlarla ödüllendirilmiştir.
Dava konusu yazı ile düzenlenen ücretlendirme modelinin; yazı ile amaçlananın tam aksine; sağlık çalışanlarının çoğunluğu için teşvikten uzak, motivasyon bozucu ve iş barışı ile huzurunu olumsuz etkileyici özellik taşıması sebebiyle; ilanı sonrasında sosyal medyaya yansıyan büyük tepkilere neden olmuştur.
Sağlık iş kolundaki sendika ve diğer STK'ların da destek verdiği "SözdeSağlıkçı Yılıydı" hashtag'ı üzerinden yapılan ve çoğu dava konusu yazıya yönelik olan tepkisel paylaşımlar aynı gün yaklaşık 328 bin etkileşim ile Türkiye ve Dünya gündeminde yer almıştır. (Kaynak: https://getdaytrends.com/tr/turkey/trend/SözdeSağlıkçı%20Yılıydı /) (Ek:2)
Aynı yönde davacı sendikaya müracaat eden üyelerimizin hak kaybını önlemek adına; Sağlık ve Sosyal Hizmet Ordusu Sendikası olarak iş bu davayı açma mecburiyetimiz doğmuştur.
Ayrıca, davaya konu genel yazı; işbu dava dilekçemiz ve eklerinde ayrıntılarına değineceğimiz açık hukuka aykırılıklar içermekte olup; uygulanması halinde telafisi güç zararlara neden olacağından, öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.
7-) Davaya Konu Yönetmeliğe Dayanılarak Bakanlıkça Yayımlanan Genel Yazıda; Sağlık Hizmetleri Sınıfına Dahil Çalışanlar Arasında Hizmetin Haklı Kıldığı Bir Sebebe Dayanmayan Ayrımının Hukuka Aykırılığı:
Dava konusu genel yazıda "COVID-19 salgın hastalığının önlenmesi ve bu hastalığa yakalananların ve/veya şüphesi bulunanların; takibi, tedavisi, koordinasyon ve naklinde görevlendirilen personel ile bunların numuneleri ile teması olan personelin motivasyon ve teşviki ile birlikte Bakanlığımızın ek ödeme dağıtımına ilişkin uygulamalarında birlik sağlamak amacıyla" belirtilmiş olup; binlerce sağlık çalışanın salgın nedeniyle öldüğü söz konusu riskli hizmet sunumu göz önünde bulundurulduğunda; sağlık hizmetlerinin, tüm sağlık çalışanları eliyle ve ekip olarak (müşterek) icra edildiğine kuşku yoktur.
Nitekim anılan Ek Ödeme Yönetmeliği kapsamında yaklaşık 39 ayrı unvanda çalışan olmasına ve hizmet sınıflandırmasın tüm unvanları kapsayıcı nitelikte olmasına karşın; sağlık hizmetleri sınıfına mensup bazı unvanlara münhasır olmak üzere ayrı bir sınıflandırmanın yapılması amaç ve sebep unsurları yönleriyle hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.
Eşit olması gereken "sağlık hizmetleri sınıfı" çalışanlar arasında yapılan bu ayrım, hizmetin gerekli kıldığı haklı sebebe dayanmamakta olup, eşitsizliğe yol açtığı kesindir. Bu kapsamda davaya konu yazının 5 inci paragrafının devamında yer alan maddelerden;
4 üncü,5 inci, 6 ıncı, 7 inci ve 8 inci maddeleri,
9 uncu maddede yer alan "tabip" ibaresi,
10 uncu maddede yer alan "uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara" ibaresi,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
Anayasanın 10 uncu maddesinde yer alan;"Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." ve "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” ilkeleri başta olmak üzere amaç ve sair hukuka aykırılık yönlerden usul ve hukuka aykırılıkları nedeniyle anılan tebliğ hükümlerinin iptaline karar verilmesini arz ve talep ederiz.
8-) Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanlar İçin Belirlenen Oranların Hukuka Aykırılığı:
Davaya konu yazının 6 ıncı paragrafının birinci cümlesinde ;"Yukarıda belirtilen katsayıların en yüksek devlet memuru aylığı ile çarpımı sonucu bulunan tutar esas alınarak ek ödeme hesaplanır." hükmü haizdir.
Ancak ek ödemenin amacına uygun olarak yapılan düzenlemede sınıflandırma ve katsayıların; covid sürecinde “Hizmetin icrasındaki riskin gözetilerek” belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır.
Fakat ek ödeme tutarının belirlenmesinde en önemli kıstas olan ek ödeme katsayılarının sağlık hizmetleri sınıfı için düşük tutulması riskli görevde çalışama sebep ve amacına aykırıdır.
Belirlenen katsayılarda bilimsel bir metot uygulandığından söz edilemez.
Devlet memuru aylıkları; bilimsel temellere oturan ve standardı olan katsayılar üzerinden hukuka, akla, fenne ve hakkaniyete uygun bilimsel ölçekler kullanılarak hesaplanmaktadır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 43 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (A) bendinde (Değişik: 12/2/1982 - 2595/1 md.) "Aylık Göstergesi: Bütün sınıflar itibariyle her derece ve kademenin aylıklarının hesaplanmasına esas teşkil edecek Aylık Gösterge Tablosu aşağıdaki I Numaralı Cetvelde gösterilmiştir." (B) bendinin ikinci paragrafında "Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp..." belirtilerek bu göstergeler üzerinden ek ödeme hakkedişi hesaplaması yapılmasını düzenlemiştir.
Aynı doğrultuda 31 Aralık 2020 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlan 7258 sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve ekleriyle memurların ücretlerinin nasıl belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Herhangi bir ücretlendirme sistemine esas teşkil edebilecek aylıklara ilişkin bu oran ve katsayılar (göstergeler) ile aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere dava konusu ek ödeme hesaplanmasına ilişkin Olması gereken Katsayıların belirlenmesindeki metodoloji karşılaştırıldığında; belirlenen davaya konu ek ödeme katsayılardaki ölçeklendirmenin adil, hukuki ve bilimsel olmadığı aşikardır.
Ek Gösterge Tablosu Baz Alınarak Covid Birim Riski Gözetilmek Suretiyle Hukuka Ve Hakkaniyete Uygun Belirlenmesi Gereken Katsayılar:
Derece Ek göstergeler Olması gereken Katsayılar
1 3600 3,6
2 3000 3
3 2200 2,2
4 1600 1,6
5 1300 1,3
6 1150 1,15
7 950 0,95
8 850 0,85
B-)Diğer sağlık bilimleri lisansiyerleri için;
Derece Ek göstergeler Olması gereken Katsayılar
1 3000 3
2 2200 2,2
3 1600 1,6
4 1500 1,5
5 1200 1,2
6 1100 1,1
7 900 0,9
8 800 0,8
C)Kadroları bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan;
C-1.Yüksek öğrenim görenler
Derece Ek göstergeler Olması gereken Katsayılar
1 2200 2,2
2 1600 1,6
3 1100 1,1
4 800 0,8
C-2.Diğerleri
Derece Ek göstergeler Olması gereken Katsayılar
1 1500 1,5
2 1100 1,1
3 800 0,8
4 650 0,65
Buna göre COVİD riski gözetilerek, başkaca hukuka aykırı bir ayrım yapılmaksızın birimde çalışanların tamamını kapsayacak şekilde; birim bazlı risk düzeyi sınıflandırması yapılmak suretiyle yukarıdaki oranlar ilgili birimlerde çalışanlar için geçerli olmak üzere tayin edilecek uzman bilirkişiler eliyle hak, adalet ve nefaset ölçülere göre makul oranlarda belirlenmesini arz ve talep ederiz.
Mevzuatın; memurların ücretlerinin yasa ile belirlenmesini zorunlu kıldığı göz önüne alındığında, davaya konu ücretlendirme sisteminin hukuka aykırı olduğu ortaya çıkmaktadır. Davaya konu katsayılar; standart ve kapsayıcı niteliklere haiz değildir. Belirli bir zümrenin ek ödemeden yüksek tutarda faydalanması gözetilerek tespit edilmiştir.
İdarelere işlem veya eylem tesis ederken takdir yetkisi tanınmış ise de; bu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının idari yargı mercilerince saptanması halinde idari işlemin iptaline karar verileceği yerleşik yargı içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Standardı olmayan, bilimsel temele oturmayan, hizmet gereklerine uygun olmayan ve dolayısıyla adil olmayan bu oranların iş barışını bozucu etki göstereceği kaçınılmazdır. Bu halde yapılacak ek ödeme hesaplamasının adaletsizliğe yol açacağı kesindir.
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız nedenlerle davaya konu yazının 5 inci paragrafından sonra gelen;
1 inci maddesinde belirtilen "1,20 katsayısı" ibaresi,
2 inci maddesinde belirtilen "1,00 katsayısı" ibaresi,
3 ünci maddesinde belirtilen "0,50 katsayısı" ibaresi,
4 ünci maddesinde belirtilen "3,15 katsayısı" ibaresi,
5 inci maddesinde belirtilen "5,85 katsayısı" ibaresi,
6 ınci maddesinde belirtilen "5,70 katsayısı" ibaresi,
7 inci maddesinde belirtilen "9,00 katsayısı" ibaresi,
8 inci maddesinde belirtilen "5,90 katsayısı" ibaresi,
9 inci maddesinde belirtilen "6,10 katsayısı" ibaresi,
10 uncu maddesinde belirtilen "11,25 katsayısı" ibaresi,
11 inci maddesinde belirtilen "2., 5. ve 7’nci maddede
belirtilen katsayılar," tümcesi/ifadesi,
12 inci maddesinde belirtilen "2’nci madde “1,20”, 4’üncü madde “3,15”, 5’inci madde “6,10”, 6’ncı madde “5,70”, 7’nci madde “11,25” ve 8’inci madde “5,90” katsayısı uygulanır." ibareleri ile tümcesi,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen "0,40" ve "0,25" ibareleri,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen “1,20, 1,00, 0,40 ve 0,25” katsayıları ile "0,50" katsayısı" hükümlerinin iptaline karar verilmesini arz ve talep ederiz.
9-) İki Ayrı Ek Ödeme Hesaplanmasına İlişkin Kural Getirilmesinin Hukuka Ve Hakkaniyete Aykırılığı:
Dava konusu genel tebliğ/yazının 7 inci paragrafının 1 inci cümlesinde "Mezkûr Yönetmelikte belirlenen usûl ve esaslar doğrultusunda İl Sağlık Müdürlüklerinin döner sermaye ek ödemesi hesaplamasına devam edilmesi ve yukarıda sayılan birim/görevlerde yer alan personele her iki hesaplamanın birlikte yapılarak yüksek olan tutarın esas alınması gerekir." hükmü haizdir.
Fakat anılan Ek Ödeme Yönetmeliğin amacı ve hesaplamaya ilişkin belirlenen usul, esas ve oranlar ile davaya konu genel yazının amacı ve hesaplamaya ilişkin belirlenen usul, esas ve oranları birbirinden farklı olup, dağıtım sağlanacak toplam tutar aynıdır.
Her iki hesaplamanın birlikte yapılması ve yüksek olan tutar üzerinden hesaplama yapılması; "unvan bazlı kategorilerde değerlendirilenler" ile "sözleşmeli statüde olanların" ek ödeme tutarlarını ve toplam dağıtılan tutar içinden alacakları payı arttırırken, "hizmet sınıfları" na göre ve "katsayılar" a göre değerlendirilen çalışanların alacağı tutar ve payı azaltmaktadır.
Buna göre ek ödemeye dayanak Yönetmeliğin 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (j) bendinde "...Bu Yönetmelik kapsamındaki sözleşmeli personele yapılacak ek ödemenin tutarı, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılabilecek ek ödeme, hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek tavan ek ödeme tutarını geçemez." hükmü haiz olup, genel yazının amacına aykırı olarak hasta ile yada numunelerle teması söz konusu olmayan (dolayısıyla COVID 19 riski olmayan) idari görevlerde bulunan sözleşmeli çalışanlara; emsalleri çalışanların tavan tutarları üzerinden (katsayılara takılmadan) ek ödeme alabilmeleri düzenlenmiştir.
Halbuki; Sözleşmeli çalışanlar 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 42 inci maddesi çerçevesinde idari hizmetlerde çalıştırılmak üzere istihdam edilen çalışanlardan oluşmaktadır.
Mezkur Yönetmelik ile genel yazıdaki esas ve oranların mukayese edilmesinden; hastaya dokunma, girişimsel işlem yapma, "risk düzeyi" gibi faktörlerin esas alındığını kabul ettiğimizde; risk düzeyi yüksek çalışanlara aylıklarına oranla ek ödemenin "yüksek" tutarda olması gerekirken çok daha düşük oran ve tutarda hesaplanması düzenlenmiştir.
Bunun yanında; hastaya dokunmayan, riski daha az sözleşmeli çalışanlara ise; aylıklarına oranla daha yüksek tutarda ödeme yapılmasını sağlayacak bir düzenleme söz konusudur.
Toplam dağıtılabilir ek ödeme tutarı sınırlı olduğundan; iki ayrı hesaplama yapılması sonucu, katsayısı yüksek olanların alacakları pay sonrası katsayısı düşük olanlara dağıtılacak pay neredeyse kalmamıştır.
Pandemi döneminde en çok hasta taşıyan, hastaya müdahale eden sağlık çalışanları risk altında olmasına rağmen; dağıtılan toplam tutardan bu çalışanlara daha az pay ayrılması, daha çok payın ise idari görevlerde bulunan ve görevi ile uyumlu olmayan unvanları yada hizmet sınıfları baz alınarak hesaplama yapılan sözleşmelilere ayrılması amaç ve sair yönlerden hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu genel yazının 7 inci paragrafının 1 inci cümlesinde yer alan "Mezkûr Yönetmelikte belirlenen usûl ve esaslar doğrultusunda İl Sağlık Müdürlüklerinin döner sermaye ek ödemesi hesaplamasına devam edilmesi ve yukarıda sayılan birim/görevlerde yer alan personele her iki hesaplamanın birlikte yapılarak yüksek olan tutarın esas alınması gerekir." hükmünün iptaline karar verilmesini arz ve talep ederiz.
DELİLLER :
1-Dava konusuna ilişkin yazı, Sosyal Medya Paylaşımları ve İstatistik Verileri, Davalı nezdindeki kayıtlar ile mahkemenizce elde edilebilecek diğer bütün deliller.
2-Somut örnek teşkil etmesi açısından; ek ödeme dağıtımı gerçekleşen herhangi bir İl Sağlık Müdürlüğü personellerine ilişkin çalışılan birim ve gün sayısı aynı olmak kaydıyla unvan bazlı ek ödeme tutarlarını gösterir listenin idareden celbini talep etmekteyiz
HUKUKSAL NEDENLER :Anayasa, İYUK,657 Sayılı Kanun,7258 sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve diğer tüm mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıklanan ve res’en gözeteceğiniz nedenler ile bilahare arz ve izah edilecek hususlara göre;
A-) Somut örnek teşkil etmesi açısından; ek ödeme dağıtımı gerçekleşen herhangi bir İl Sağlık Müdürlüğü personellerine ilişkin çalışılan birim ve gün sayısı aynı olmak kaydıyla unvan bazlı ek ödeme tutarlarını gösterir listenin idareden celbi ile üçlü uzman bilirkişi heyeti eliyle bilirkişi incelemesi yapılmasına,
B-) Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından 81 il valilik teşkilatı ile merkez teşkilatı birimlerine gönderilen 17/05/2021 tarih ve E-39569180-010.99/764 sayılı genel tebliğ yazısının;
5 inci paragrafının devamında yer alan maddelerden 4 üncü, 5 inci, 6 ıncı, 7 inci ve 8 inci maddeleri,
9 uncu maddede yer alan "tabip" ibaresi,
10 uncu maddede yer alan "uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara" ibaresi,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde yer alan "tabip dışı" ibaresi,
5 inci paragrafından sonra gelen 1 inci maddesinde belirtilen "1,20 katsayısı" ibaresi,
2 inci maddesinde belirtilen "1,00 katsayısı" ibaresi,
3 üncü maddesinde belirtilen "0,50 katsayısı" ibaresi,
4 üncü maddesinde belirtilen "3,15 katsayısı" ibaresi,
5 inci maddesinde belirtilen "5,85 katsayısı" ibaresi,
6 ıncı maddesinde belirtilen "5,70 katsayısı" ibaresi,
7 inci maddesinde belirtilen; "9,00 katsayısı" ibaresi,
8 inci maddesinde belirtilen "5,90 katsayısı" ibaresi,
9 uncu maddesinde belirtilen "6,10 katsayısı" ibaresi,
10 uncu maddesinde belirtilen "11,25 katsayısı" ibaresi,
11 inci maddesinde belirtilen "2., 5. ve 7’nci maddede belirtilen katsayılar," tümcesi,
12 inci maddesinde belirtilen "2’nci madde “1,20”, 4’üncü madde “3,15”, 5’inci madde “6,10”, 6’ncı madde “5,70”, 7’nci madde “11,25” ve 8’inci madde “5,90” katsayısı uygulanır." ibareleri,
6 ıncı paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen "0,40" ve "0,25" ibareleri,
7 inci paragrafın 2 inci cümlesinde belirtilen “1,20, 1,00, 0,40 ve 0,25” katsayıları ile "0,50" katsayısı,
7 inci paragrafının 1 inci cümlesinde belirtilen "Mezkûr Yönetmelikte belirlenen usûl ve esaslar doğrultusunda İl Sağlık Müdürlüklerinin döner sermaye ek ödemesi hesaplamasına devam edilmesi ve yukarıda sayılan birim/görevlerde yer alan personele her iki hesaplamanın birlikte yapılarak yüksek olan tutarın esas alınması gerekir."
Hükümlerinin iptaline,
C-) Öncelikle iptali talep edilen gelen tebliğin covid-19 salgın hastalık sebepleri ile ilgili olması hususu da dikkate alınarak YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,
Ç-) Yargılamanın DURUŞMALI YAPILMASINA,
D-) İptali talep edilen gelen tebliğin covid-19 salgın hastalık sebepleri ile ilgili olması hususu da dikkate alınarak DOSYANIN ÖNCELİKLİ İNCELENMESİNE,
E-) Yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı idareye yükletilmesin;
Karar verilmesi arz ve talep ederiz.
Kamuoyuna Duyurulur. (14/07/2021)