6. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME MUTABAKATINA DAİR AÇIKLAMA

6. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME MUTABAKATINA DAİR AÇIKLAMA

6. Dönem Toplu Sözleşme Dönemine dair görüşmelerin, sözde yetkili sendika ve diğer konfederasyonca hükümet kanadıyla sürdürüldüğü ve nihai mutabakatın sağlandığına dair açıklamanın gün içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapıldığı bilinmektedir.
Türkiye’nin mevcut siyasal durumu göz önüne alındığında, siyasi zeminin sendikacılık ilkeleri üzerine geçirildiği, iktidara yakınlığıyla bilinen malum sen ve diğer kamu sendikaları heyeti üyesi olan Kamu-Sen’in, toplu sözleşme süreci başlangıcında hükümete yaptıkları ortak mutabakat teklifi ile anlaşılmaktadır.
Mutabakat açıklaması öncesinde ifade etmek istiyoruz ki; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in anlaşılan mutabakat içeriğini açıklarken ‘…sendika adı altında kurulan ama sendikal faaliyet yapmayan, başka işlerle uğraşan, medyada başka türlü haberler haline dönüşen kuruluşlar var, bir takım bu tür merdiven altı diyebileceğimiz yapılanmalar var’ ibarelerini kullanarak yeni kurulan ve haklı mücadelelerini uluslararası ve ulusal haklarına binaen sürdüren sendikalara, üslup dışı bir şekilde, açıkça hakaret ettiği tüm kamuoyu tarafından görülmüş ve anlaşılmıştır.
Kasten bulunulan bu hakaret sendikamızın yanı sıra sendikalaşma oranlarına bakılmaksızın tüm sendikalara ve ilgili üyelerine yapılmış olup mevcut durum HEP-SEN Hukuk Müşavirliğine iletilmiştir. Gerekli tüm hukuki adımlar atılacak, kamuoyu ve değerli üyelerimiz sürekli bilgilendirilecektir.
Mutabakat demeçlerine bakıldığında ise ilgili fasıllara dair kurumsal açıklama gereksinimi duyulmuştur;
1) %1 Sendikalaşma Oranına Ulaşamayan İlgili Sendika ve Üyelerinin Toplu Sözleşme Hükümlerinin Dışında Bırakılmasına Dair Durum;

4688 sayılı Kanunun Toplu Sözleşmenin Kapsamı başlığı altında 28. Maddesinin 1. ve 2. Fıkrasında ‘ (Değişik: 4/4/2012-6289/18 md.) Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar. Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz. Toplu sözleşme hükümleri, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden iki mali yıl için geçerlidir.’ denilmektedir.

Dolayısıyla toplu sözleşme kazanımları tüm memur kesimini kapsadığı gibi tek farkın toplu sözleşme ikramiyesinde olabileceği açıkça belirtilmektedir. İyi niyet dışı her girişim, Anayasanın eşitlik ilkesi ile ülkemizin de taraf olduğu ILO Sözleşmelerine aykırılık teşkil edeceğinden aksi bir süreçte hukuki haklarımız Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) değin kararlılıkla götürülecektir.

2) Sözleşmelilere Kadro Tahsisi Yapılmasına Dair Durum;

2012 yılından beri kadro bekleyen süresiz sözleşmeli memurlara ‘3+1 sistemi üzerinde çalışıyoruz’ gibi belirsiz manalar barındıran açıklama sonrasında, sorunun 2022 yılı içerisinde çözüleceği ifade edilmiştir. Kadroya geçirilecek hizmet kolu çalışanları, statüleri, çalışmanın ne zaman tamamlanacağı, kapsayıcılığı gibi konulara değinilmeksizin, günlerdir bir toplu sözleşme metnini kasten hazırlamayarak veya kamuoyu bilgisine sunmayarak, binlerce sözleşmeli memur bilerek geçiştirilmiştir. Durum böyle iken bu mağduriyetin giderilmesinin bir lütuf değil şart olduğunun farkında olduğu halde sözleşmeli memuru umurlarına almayan yetkisiz sendikalar topluluğunun bunu bir kazanım gibi sunması kabul edilemez bir vaziyettir.

3) Memur Zammı Oranlarına Dair Durum;

Kamu Sendikaları Heyetinde yetkili sıfatı ile masada bulunan malum sen ile Kamu-Sen konfederasyonu; 2022 için %21 maaş artışı + %3 refah payı + 600 TL seyyanen zam talebinde bulunmuştur. Toplamda 2022 yılı için %39 maaş artışı talep etmiştir. 2023 yılı için de %17 maaş artışı talep eden malum heyet; 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde %5 + %7 maaş artışına, yine 2023 yılı için altışar aylık dilimler halinde %8 + %6 oranına imza atmıştır.

İki yıl için %67 zam teklif eden sendikaların, yine iki yıl için %26’lık bir orana imza atmasına rağmen zafer nidalarında bulunması oynanan toplu sözleşme tiyatrosunun bir özetini sergilemektedir.

4) 3600 Ek Göstergenin Verilmesi Durumuna Dair;
Tam 4 yıl önce, Sn. Cumhurbaşkanının vaadi olan 3600 ek göstergenin bazı meslek gruplarına verilmesi durumuna dair varılan mutabakata göre ‘bu sözleşme döneminde 3600 ek gösterge sorununun çözülmesi planlanmaktadır.’ açıklamalarına yer verilmektedir. Sn. Cumhurbaşkanının sözünü, sanki kendilerince ansızın ortaya atılmış bir fikir ve dolayısıyla elde edilen bir kazanım gibi demeçlerde bulunarak kamuoyunu aldatan malum-sen, memur ve memur emeklisi olan milyonlarca emekçinin aklı ile alay etmektedir. Köşeli cümleler ile geçiştirilen bu maddeye bakıldığında 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin boşa geçirilmiş bir zamandan ibaret olduğu bariz bir şekilde anlaşılmaktadır.
Sonuçta görülmektedir ki, bu Toplu Sözleşme sürecinde memuru yıldıran ağır gelir vergilerine değinilmemiş, memur kat sayı ve performans sorunları gündeme dahi getirilmemiş, yoksulluk maaşı altında, kamu işçisinden düşük maaşlara çalıştırılan memurun enflasyon sorununa çare bulunamamış, kamu yöneticilerinin liyakatli ve bilgin olmasının sağlanmasının sağlanması es geçilmiş, mobbing ve şiddet konuları kasten anımsanmamış dolayısıyla 6 milyon kamu çalışanı YOK SAYILMIŞTIR!
Bu Toplu Sözleşme mutabakatının amaçladığı tek gerçeğin, halihazırda istifa furyalarının yaşandığı yetkisiz sendikanın, kanunları ihlal eden müdahale çığırtkanlığı ile mevcut zehirli gücünü nasıl koruyabileceğine dair metot arayışından başka bir şey olmadığı açıkça görülmüştür.
Siyasallaşan sendikacılık tekelleşmek istemekte, eleştirel bakış açılarını daha da baskılamakta, beceriksizliklerini sadece ve sadece kendi menfaatleri doğrultusunda patika yollardan ahbapçı anlayış ile çözme gayretindedir.
Bu Toplu Sözleşme mutabakatı; en başta tüm kamu sağlık çalışanları olmak üzere tüm memur ve memur emeklisinin alın terinin karşılığı olmadığı, sistem sendikalarının sadece kendi koltuklarını koruma niyetini güttüğü, meydanlarda alkış seremonileri ile takdir edilen emeğin masada bırakıldığı görülmüştür. HEP-SEN hareketinin haklı mücadelesi sonuna değin kararlılıkla sürecek, değerli üyelerimiz sürekli bilgilendirilecektir.


Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Paylaş
Yükleniyor...