Sağlıkta Reform Şart

Sağlıkta Reform Şart

Sağlık Çalışanlarının Hakkı Olan Reformlar Gecikmemeli: Daha İyi Çalışma Koşulları ve Haklar İçin Mücadelemiz Devam Ediyor!

Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve sağlık çalışanlarının refahını sağlamak, toplum sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, sağlık çalışanlarının sahada karşılaştığı sorunlar göz ardı edilmemeli, bu sorunların çözümü için kapsamlı reformlar yapılmalıdır. 

 

  1. Eksik İstihdam ve Atama Sorunları

Sağlık çalışanlarının karşılaştığı en büyük problemlerden biri eksik istihdam ve atama süreçlerinin  uzun olması. Bu durum, sağlık çalışanlarının iş yükünü artırmakta ve hizmet kalitesini olumsuz etkilemektedir. Özellikle pandemi sürecinde bu eksiklik daha da belirgin hale gelmiştir. Çözüm olarak, atama süreçlerinde köklü bir reform yapılmalı ve yeterli sayıda sağlık çalışanının istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Bunun için, sağlık alanında eğitim gören öğrencilere daha fazla iş imkânı sunulmalı ve tüm sağlık profesyonelleri öğrencilerinin mezuniyet sonrasında hızla sahaya kazandırılması hedeflenmelidir.

 

  1. Görev, Yetki ve Sorumlulukların Belirsizliği

Sağlık çalışanlarının görev, yetki ve sorumlulukları net bir şekilde tanımlanmamış durumdadır. Bu belirsizlik, çalışanlar arasında karışıklığa ve sahada çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Sağlık Meslek Branşları Kanunu gibi yasal düzenlemeler ile her bir sağlık mesleğinin görev, yetki ve sorumlulukları açıkça tanımlanmalı, böylece hem çalışanların hem de hizmet alan bireylerin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.

 

  1. Maaş ve Emeklilik Hakları

Türkiye’de sağlık çalışanlarının maaşları ve emeklilik hakları, ülkenin ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda yetersiz kalmaktadır. Enflasyon oranlarının sürekli artışı, sağlık çalışanlarının yaşam standartlarını olumsuz etkilemektedir. Çözüm olarak, maaşların yoksulluk sınırının üzerinde olması ve emekliliğe yansıyan tek kalemde maaş düzenlemesi yapılması ve gece çalışmanın uzun saat mesailerin ayrıca ek göstergede düzenleme gerekmektedir. Bu, hem sağlık çalışanlarının mesleki motivasyonunu artıracak hem de uzun vadede sağlık hizmetlerinin kalitesini yükseltecektir.

 

  1. İzin Haklarının Kullanımı ve Ücret Kesintisi

Sağlık çalışanları, yoğun iş yükü ve stresli çalışma koşulları altında görev yaparken, yasal izin haklarını kullanmakta çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Özellikle, yıllık izin, hastalık izni, refakat izni veya  doğum izni gibi yasal hakların kullanımı sırasında ek ödeme kesintisi gibi maddi kayıplarla karşılaşılabilmektedir. Bu durum, sağlık çalışanlarının hak ettikleri izinleri kullanmaktan çekinmelerine ve dolayısıyla hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarının olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır.

Çözüm olarak, sağlık çalışanlarının özellikle yıllık izin haklarını kullanırken hiçbir şekilde kesintisi ile karşılaşmamaları için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. İzinlerin maaşa yansıyan bir kayıp olmaksızın tam olarak kullanılabilmesi, çalışanların hem dinlenmelerini sağlayacak hem de işlerine daha motive ve sağlıklı bir şekilde dönmelerine olanak tanıyacaktır. 

 

  1. Çalışma Koşulları ve İş Güvenliği

Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, özellikle pandemi döneminde daha da ağırlaşmıştır. Yoğun iş temposu, uzun saat mesailer, gece çalışması ve artan iş yükü, sağlık çalışanlarının fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit etmektedir. İş güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınması, sağlık çalışanlarının korunması açısından elzemdir. Örneğin, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önüne geçilmesi ve bu tür durumlarda ağır cezai yaptırımlar uygulanması sağlanmalıdır.

 

  1. Özlük Hakları ve Giyim Desteği

Sağlık çalışanlarının özlük hakları kapsamında sunulan giyim desteği, mevcut haliyle sağlık hizmetlerinin gerektirdiği şartları tam anlamıyla karşılamamaktadır. Diğer kamu kurumlarına kıyasla, sağlık çalışanlarına sağlanan kıyafet desteği yetersiz kalmakta ve uygun olmayan kıyafet kalemleri nedeniyle efektif bir destek sağlanamamaktadır. Bu durum, sağlık çalışanlarının sahada ihtiyaç duydukları uygun ve kaliteli iş kıyafetlerine erişimlerini zorlaştırmakta, bu da hem iş güvenliği hem de profesyonel görünüm açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

Çözüm olarak, sağlık çalışanlarına sağlanan giyim desteği kanunu güncellenmeli ve destek kapsamında sunulan kıyafet kalemleri sağlık hizmetlerinin gerektirdiği standartlara uygun hale getirilmelidir. Giyim desteği, sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarına uygun, kaliteli ve dayanıklı iş kıyafetlerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Bu sayede, sağlık çalışanları sahada daha güvenli ve konforlu bir şekilde çalışabilecek, aynı zamanda profesyonel bir görünüm sergileyerek hizmet kalitesini artırabilecektir.

 

  1. Mesleki Gelişim, Eğitim ve Uzmanlık Kadroları

Sağlık çalışanlarının bilgi ve becerilerini güncel tutmaları, sundukları hizmetin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, sürekli eğitim ve gelişim programları düzenlenmeli, sağlık çalışanlarının mesleki gelişimleri desteklenmelidir. Sağlık sektöründe uzmanlık kadrolarına erişim zorlaşmış durumdadır. Bu, sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Çözüm olarak, uzmanlık kadrolarının artırılması ve bu kadrolara erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Böylece, daha fazla sağlık çalışanı uzmanlık eğitimi alarak hizmet kalitesini artırabilir.

  1. Mobbing ile Mücadele

Sağlık sektöründe mobbing, yani psikolojik taciz, yoğun iş yüküne ek olarak ne yazık ki yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışanlar, meslektaşları veya üstleri tarafından sistematik olarak baskıya, aşağılama ve dışlanmaya maruz kalmakta; bu da iş verimliliğini ve ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. Mobbingin, sadece bireylerin çalışma yaşamını zorlaştırmakla kalmadığı, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin kalitesini de düşürdüğü unutulmamalıdır.

Çözüm olarak, mobbing ile etkin bir mücadele için iş yerlerinde güçlü bir şikayet ve denetim mekanizması kurulmalıdır. Sağlık çalışanlarının mobbing yaşadıkları durumlarda güvenle başvurabilecekleri bağımsız birimler oluşturulmalı ve bu vakalar titizlikle ele alınmalıdır. Ayrıca, mobbing karşıtı farkındalık eğitimleri düzenlenerek, tüm çalışanların bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Bu adımlar, sağlık çalışanlarının daha sağlıklı ve huzurlu bir iş ortamında çalışmalarını sağlayacak ve genel iş verimliliğini artıracaktır.

 

  1. Psikolojik Destek ve Motivasyon

Sağlık çalışanlarının yoğun iş temposu, stres ve yıpratıcı çalışma koşulları altında çalıştıkları bir gerçektir. Günümüzde mobbinge ek olarak sendikal tekelleşme ve sendikal baskı da çalışanların değersiz  ve ötekileştirilmiş hissetmelerine neden olmaktadır. Bu durum, sağlık çalışanlarının psikolojik destek ihtiyacını arttırmaktadır Bu nedenle, psikolojik destek hizmetleri sunulmalı ve çalışanların motivasyonlarını artırıcı teşvikler sağlanmalıdır. Çözüm odaklı yaklaşarak çalışma koşulları düzenlenmeli mobbing ve sendikal tekelleşme ile mücadele  edilmelidir. Ayrıca, sağlık çalışanlarına belirli aralıklarla moral motivasyon etkinlikleri düzenlenebilir ve bu sayede çalışanların işlerine daha bağlı olmaları sağlanabilir.

 

  1. Sağlık Hizmetlerinin Erişilebilirliği

Türkiye’nin coğrafi yapısı, sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklere neden olabilmektedir. Özellikle kırsal bölgelerde sağlık hizmetlerine erişim zorlaşmakta ve bu bölgelerde yeterli sağlık personeli bulunmamaktadır. Çözüm olarak, kırsal bölgelere yönelik teşvik programları geliştirilmeli ve bu bölgelerde çalışacak sağlık personeli sayısı artırılmalıdır. Ayrıca, mobil sağlık hizmetleri gibi alternatif yöntemler ile bu bölgelerdeki sağlık hizmetlerinin kalitesi artırılabilir.

 

  1. Üniversite Hastanelerinde Çalışan Sağlık Çalışanlarının Sorunları

Üniversite hastanelerinde çalışan sağlık personelinin tayin süreçleri, adil ve şeffaf olmaktan uzaktır. Ücret ve ek ödemede sağlık bakanlığında çalışanlara kıyasla büyük eşitsizlikler mevcuttur. Bu durum, çalışanlar arasında haksızlık algısına yol açmakta ve iş motivasyonunu düşürmektedir. 

Çözüm olarak, tayin süreçlerinde reform yapılmalı ve bu süreçlerin daha şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi sağlanmalıdır. Mali haklarda adaletsiz tutumdan caz geçilmelidir. Böylece, sağlık personelinin memnuniyeti artırılabilir ve hastanelerdeki iş barışı sağlanabilir.

 

  1. Çalışan Anneler İçin İzin Sürelerinin Uzatılması, Esnek Çalışma Modeli

Sağlık sektöründe çalışan anneler, iş ve aile yaşamı arasındaki dengeyi sağlamakta zorlanmaktadır. Mevcut analık izni süreleri ve çalışma koşulları, annelerin hem işlerinde verimli olmalarını hem de ailelerine yeterli zamanı ayırmalarını zorlaştırmaktadır. Özellikle gece nöbetleri ve uzun çalışma saatleri, çalışan anneler için büyük bir yük oluşturmaktadır.

Çözüm olarak, analık izni sürelerinin uzatılması ve esnek çalışma modeli uygulanmalıdır. Annelerin doğum sonrasında daha uzun süre bebekleriyle vakit geçirebilmeleri için izin süreleri artırılmalı, aynı zamanda süt izni gibi haklar genişletilmelidir. Esnek çalışma modeli ise, annelerin çalışma saatlerini daha rahat planlamalarına olanak tanıyarak hem iş yerinde hem de evde daha dengeli bir yaşam sürmelerine yardımcı olacaktır. Bu düzenlemeler, çalışan annelerin iş hayatında daha uzun süre kalmalarını ve işlerine daha motive bir şekilde devam etmelerini sağlayacak ve annelerin hem iş hayatında verimli olmaları sağlanabilir hem de aile yaşamlarını sürdürebilmeleri desteklenmiş olacaktır.

 

  1. Sözleşmeli Yöneticilik Sisteminde Reform

Sağlık kurumlarında sözleşmeli yöneticilik sisteminde, atanma ve görevden alınma süreçleri genellikle adil ve şeffaf değildir. Bu durum, kurum içi huzursuzluklara yol açmaktadır. Çözüm olarak, bu süreçlerde köklü reformlar yapılmalı ve yöneticilerin atanma kriterleri daha objektif hale getirilmelidir. Böylece, sağlık kurumlarındaki yöneticilik pozisyonları, liyakata dayalı olarak doldurulabilir.

 

  1. Sağlık Meslek Grupları Arasındaki Ayrımcılık ve Ötekileştirme

Sağlık sektöründe farklı meslek grupları arasında zaman zaman ayrımcılık ve ötekileştirme gibi sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık lisansiyerleri ve yardımcı sağlık personeli gibi gruplamalar, hekim dışı, diğer, öteki hariç gibi değerlendirmeler mevcuttur. Sağlık çalışanları sağlık bilimleri lisansiyerleri, hekim dışı profesyoneller, diğer gibi tanımlamalarla görev ve sorumlulukları açısından eşit saygıyı görememekte ve mesleki hakları sıkça göz ardı edilmektedir. Haklarının korunması konusunda dezavantajlı durumlara düşebilmektedir. Bu ayrımcılık, meslek gruplarının motivasyonunu ve iş tatminini olumsuz etkilemekte, ayrıca sağlık hizmetlerinin kalitesini de düşürmektedir.

Çözüm olarak, Meslek gruplarına yönelik adil bir yaklaşım benimsenmeli ve her unvanın profesyonel rolü ve katkısı göz önünde bulundurulmalıdır. Görev yetki ve sorumlulukları, istihdam alanları belirlenmelidir. Her mesleğin özlük hakları net bir şekilde tanımlanmalıdır. Ayrıca, iş yerlerinde ayrımcılıkla ilgili etkin bir şikayet mekanizması kurulmalı ve bu tür durumlar yaşandığında hızlı ve adil müdahaleler yapılmalıdır. Sağlık hizmetlerinin ekip çalışması gerektirdiği unutulmamalı ve her meslek grubunun bu ekipteki yeri ve önemi vurgulanmalıdır.  bulundurularak eşit bir çalışma ortamı yaratılmalıdır. Bu düzenlemeler, sağlık çalışanları arasındaki ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ve sağlık hizmetlerinin genel kalitesinin artırılmasına yardımcı olacaktır.

 

  1. Sözleşmeli İstihdam Modelinden Vazgeçilmesi

Sözleşmeli istihdam modeli, sağlık çalışanlarının iş güvencesini tehlikeye atmakta ve çalışanların mesleki motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. 

Çözüm olarak, bu modelden vazgeçilerek, kamuya alımların tamamen kadrolu ve güvenceli iş modeli şeklinde olması gerekmektedir. Böylece, sağlık çalışanlarının iş güvencesi sağlanabilir ve sağlık hizmetleri daha istikrarlı bir şekilde sunulabilir.

Hep-Sen olarak, sağlık çalışanlarının haklarını savunmaya ve gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi için mücadele etmeye devam ediyoruz.

Sağlık çalışanlarının karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri doğrultusunda yapılan reform talepleri, meslek gruplarının hak ettikleri çalışma koşullarına kavuşmaları için büyük önem taşımaktadır. Eksik istihdam, görev belirsizlikleri, maaş ve emeklilik hakları, çalışma koşulları, psikolojik destek gibi temel sorunların çözülmesi, sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracaktır. Ayrıca, esnek çalışma modeli ve giyim desteği gibi düzenlemeler, sağlık çalışanlarının iş motivasyonunu ve memnuniyetini artıracak, onların mesleki tatminini yükseltecektir. 

Bu kapsamlı reformlar, sağlık mesleklerinin sürdürülebilirliği ve toplum sağlığının korunması adına hayati öneme sahiptir. Hep-Sen olarak, sağlık çalışanlarının haklarını savunmaya ve gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi için mücadele etmeye devam ediyoruz. Sağlık sektöründeki her bireyin, insanca çalışma koşullarına kavuşması için taleplerimizin arkasındayız ve bu reformların en kısa sürede gerçekleşmesi gerektiğini savunuyoruz. Sağlık çalışanlarının sesi olarak, onların hak ettikleri saygıyı ve desteği görmeleri için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

#SağlıktaReformŞart

Paylaş
Yükleniyor...