AVRUPA İÇİN YOLA ÇIKAN ONLARCA
“SAĞLIK ÇALIŞANI”
1960'lı yıllar! Elazığ Akıl hastanesinden bir personelin bir ihmali sonucu bütün deliler kaçar, Elazığ’ın cadde ve sokaklarına dağılırlar. Toplam 423 deli kaçmıştır. Mülki makamlar panikler, Başhekime koşup "Doktor bey ne yapalım?" diye sorarlar.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin başhekimidir. Mutemet Bey : "Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin." der. Doktor önde bir kaç personeli arkasında kara trencilik oynayarak bütün Elazığ’ı "çuf çuf" nidalarıyla dolaşırlar.
Başhekimin tahmini tutmuştur. Bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olurlar. Lokomotif, yani Başhekim Mutemet bey yönünü hastane'ye çevirince tüm kaçan deliler hastaneye geri dönmüş olurlar.
Sorun çözüldüğü için mülki makamlar ve doktorlar, trencilik oynayıp hastaneye döndükleri için de deliler hallerinden çok memnundur. Ancak esas sorun akşam yoklama yapıldığı zaman ortaya çıkar. Hastaneye trencilik oynayarak gelenlerin sayısı 612 kişidir !
Neden mi? Çaresizliğin büktüğü beller büyük çoğunluğu oluşturmuşsa, millet vagon olmaya çoktan hazırdır. Yeter ki, başı çeken bir lokomotif olsun.
Kıssadan hisse çıkartmak gerekirse :
Sağlık çalışanına yapılan şiddet, mobbing, maddi yetersizlikler, politik söylemlerle halkın kışkırtılması, liyakatsizlik gibi durumlarla malesef Avrupa için onlarca lokomotif ve vagon yola çıktı. Yola çıkan her sağlık çalışanı, bir arkadaşını da bu yola çıkması için teşvik etti.
Sonuç olarak;
Hergün onlarca sağlık çalışanı Avrupa ülkelerine gidiyor. Bugün yaşadıkları çaresizliklerin bedelini malesef onları koruyan ve korumayan, göz yuman farketmeksizin hemşiresiz ve hekimsiz kalarak ödeyecektir.
HEP-SEN Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi
Cüneyt ARIKAN