BAKAN AÇIKLAMASINA YÖNELİK DEĞERLENDİRMEMİZ!
1) Buradan da görüyoruz ki, doğru, yasal ve etkili bir örgütlü mücadele ve yanlışa toplu bir şekilde itiraz etmek, kazanım elde etmenin; var olan kazanımları korumanın yegâne yoludur. Sosyal medya platformları üzerinden yaptığımız ortak etiket etkinlikleri ve meydandaki eylemlerimiz sonucunda gelen bu açıklama, bize göre baştan bir yanlış anlaşılma değil, HATA YAPILMAMASI için verilen mücadelenin sonucu, örgütlü bir mücadelenin KAZANIMIDIR.
ANCAK!
2) Hemşirelik Kanunu dün çıkmamıştır. 1954 yılında çıkan, 2007’de güncellenen, 2010 ve 2011 yıllarındaki yönetmeliklerle çalışma alanı, görev ve yetkileri derinleştirilen mevzuat açıktır. Bu hükümler, başka bir devletin hükmü değildir ve kamu/özel ayrımı SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. Bir meslek kamuda farklı, özelde farklı uygulanamaz. Hemşirelik görev, yetki ve sorumluluk alanındaki girişimler, ÇALIŞMA ALANI FARK ETMEKSİZİN, SADECE HEMŞİRELER tarafından uygulanabilir. Bunun aksi uygulamalar, yasal olmadığı gibi halk sağlığı için de bir tehdittir.
3) Sağlık, çok disiplinli hizmetin lüks değil, zorunluluk olduğu bir alandır. Hiçbir sağlık disiplini, bir diğerinin AMİRLİĞİNDE, GÖZETİMİNDE olamaz, olmamalıdır. Bahse konu meslek grupları, her ne kadar geliştirilmesi gerekiyor olsa da kendi iş ve görev tanımları olan meslek gruplarıdır. Başından beri YARDIMCI isimli sınıflandırmanın karşısında olduğumuz malumdur.
4) Açıklama ne yazık ki hala eksiktir. Dile getirilen “onların olmadığı yerde, onların işlerini” ifadesi hala muğlaktır ve tedirginliğimizi arttırmaktan öteye gitmemiştir. Buradan tekrar yineliyoruz, tekniker eksikliği, hemşire eksikliği tüm politika yapıcı unsurların bilgisi dahilindedir. EKONOMİK POLİTİKALAR SAĞLIK HİZMETİNDEN ÇALAMAZ; SEÇİM YATIRIMLARI, HALKIN SAĞLIĞINDAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİLDİR. Bir an önce,
HEP-SEN
Her adımda iz bırakan FARK yaratan sendika!